Sıkça Sorulan Sorular

Veteriner Ankara 7 gün 24 saat açık olan veteriner klinik merkezimiz size maksimum kalitede hizmet vermeyi temel amaç edinmiştir. Hem medikal destek hem de ürün temini konusunda sektörde önemli bir yere sahip olmanın gururunu yaşamaktadır. Sektörde uzun geçen çalışma süreçlerini başarıyla tamamladık. Elde ettiğimiz tecrübeler ışığında profesyonel veterinerlik hizmeti vermekteyiz. Kliniğimiz akılcı yönetim, bunun yanısıra istikrarlı kadronun özverili çalışmalarıyla şimdiki durumuna gelmiştir. Kaliteli hizmetleriyle de müşterilerinin güvenini kazanmayı başarmıştır. Planlı organizasyon büyümesini de sağlayarak daha hızlı ve başarılı hizmet verecek duruma gelmiştir. Klinik merkezimiz Ankara' da 7 gün 24 saat veteriner kliniği olarak sağlık hizmeti vermektedir. Kliniğimizde konularında uzman hekimler görev yapmaktadır. Onlar gerekli olan her türlü tanı ve tedavi işlemlerini profesyonel bir şekilde sağlanmaktadırlar.

Sıkça Sorulan Sorular

Kedi ve köpek sahiplerinin sık karşılaştıkları problemlerdendir. Genellikle diş ve diş eti hastalıklarından kaynaklanır. Bakteriler, salya, gıda artıkları birleşerek dişler üzerinde plaka (diş kiri, tabaka) oluşturabilir. Bu oluşumlar kötü nefes kokusunun temel nedenlerindendir. Diş ve ağız bakımı ihmal edildiğinde diş etlerinde yangı, diş taşları ve diş çürükleri gelişebilir.

Pireler kan ile beslenen asalak böceklerdir.Pireler sıcak havalarda ortaya çıkar ama ev içinde yaşayan hayvanlarda ve kapalı mekanlarda tüm yıl boyunca görünebilirler.

Kedinizin evinizdeki eşyaları tırmalaması tamamen doğal bir içgüdüdür. Tırmalama dolayısıyla kedilerdeki esneme hareketi, kaslarının sağlıklı kalabilmesi için gereklidir. Bölgelerini belirlemek için kaplan ve aslanların da bu davranışı sergilediklerini görürüz. Tırnak ve tendolarının sağlığı için de mutlaka yapmaları gereken bir harekettir. Bu durum eşyalarınıza zarar veriyorsa çözüm olarak kedinize tırmalama tahtası veya benzeri bir eşya alabilirsiniz. Ancak kediler sıklıkla belirli bölgeleri tırmalamayı tercih ederler. Dolayısıyla tırmalaması için alacağınız bu eşyanın kediniz eve ilk geldiğinde mevcut olması onu seçmesi açısından faydalı olacaktır.

Obezite büyük bir sağlık riskidir. Yaşlı köpeklerin hareketliliği azalmıştır. Öyleyse buna uygun olarak aldığı kalori miktarı azaltılmalıdır. Bu uygulama eklemlerine düşen basıncı azaltacak, kalp yetmezliği, böbrek ve karaciğer hastalıkları, sindirim sistemi hastalıklarına yakalanma riskini düşürecektir. Gıdasında lif oranı, yağ asitleri ve vitamin oranları artmalı sodyum, yağ ve protein oranı azaltılmalıdır.

İdrar yolu ya da böbrek taşları genetiğinde var ise yanlış beslenmenin de tetiklemesi ile özellikle erkek kedilerde yoğun olarak görülmektedir. Kısırlaştırma metabolizmanın yavaşlamasına sebep olur. Yavaşlayan metabolizma beslenmenin de etkisi ile taş oluşum riskini arttıracaktır. Kısırlaştırma direk olarak vücutta taş oluşumuna sebep olmaz. Ancak uygun beslenme düzeni ile kısırlaştırılma yapılsa da yapılmasa da taş oluşum ihtimali azaltılabilir.

Gerekli ya da gereksiz aşı diye bir şey yoktur. Aşılar tehlikeli olabilecek bakteri ve viruslara karşı vücudu hazırlamak üzere hazırlanmış biyolojik maddelerdir. Her bireyin yaşam koşullarına, genel durumuna ve bulunduğu bölgedeki hastalıkların yaygınlık derecesine bakılarak hekim tarafından bireye özel aşı programı oluşturulur. Bunun yanında kuduz aşısını yaptırmak yasal zorunluluktur.

Tüy dökümü mevsimsel, deri problemi, yanlış/eksik beslenme, iç organ hastalıkları, stres, kızgınlık döneminde olma gibi pek çok sebebe bağlı olarak görülmektedir. Sebep bulunduğunda tüy dökümü sorun olmayacaktır.

Köpeklerde ayda birden önce banyo yaptırılmasını önermiyoruz. Ancak yeni nesil deri altı yağ tabakasını azaltmadığı kabul edilen bitkisel şampuanlarla haftada bir de yıkayabilirsiniz. İnsan deri pH'ı ile hayvanlarınki farklıdır. Köpeklerde ırk, cinsiyet ve iklime bağlı olarak deri pH'ı 5.5 ila 7.5 arasında değişmektedir. İnsanlarda ise deri pH'ı 5.2-6.2 arasındadır. Uygun pH'lı şampuan kullanılmaması deride tahrişe, deri direncinin kırılmasına ve bağışıklığın zayıflamasına neden olmaktadır. Bu nedenle uygun pH'lı (genellikle pH 6.5-7) şampuanlar kullanılmasını öneriyoruz. Arap sabunu pH'ı 9.5-10, bebek şampuanı pH'ı 5.5 olduğundan kullanılmamamalıdır.